Aynı sokakta oturuyorduk. Her gün başka bir kızla gelirdi eve. Herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi. Fakat kimse gerçeği bilmezdi. Kirli sakalları vardı. Kahverengi gözlü, kumraldı.
Hiç kimseyle konuşmaz, sadece gelip geçerdi. Bir gün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. Bana baktı ve gülümsedi. Şaşırdım…! Ama yine de onu sevmemeye çalıştım. Fakat o çok farklıydı. Gece boyu lambası yanardı. Bazen uyumak yerine onun evini seyrederdim. Onu sevmediğim halde onun her şeyi ile ilgilenirdim.
Bir gün yine kendimi onu gözetlerken buldum. O an anladım ki hep kendimi kandırmışım. Ben ona çoktan aşık olmuşum bile…
Artık o eve gelmeden uyumaz oldum. Herkes onun kötü olduğunu söyleyince onu savunuyordum. Geçen gün yine onu yolda gördüm. Bana göz kırptı. Yanımdan geçerken onu çağırdım. “Acelem var KÜÇÜĞÜM” dedi bana. Eve gidip saatlerce ağladım. Karar verdim. Ne olursa olsun ona onu sevdiğimi söyleyecektim. Yolunu bekledim. Bir gün gelirken onu gördüm. Peşine düştüm. Eve girdi. Biraz bekleyip kapıyı çaldım. Kapıyı açıp “Ne var KÜÇÜĞÜM?” dedi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Adını bile söyleyemeden “SENİ SEVİYORUM” dedim. Gülümsedi, cevap vermedi. Çok utanmıştım. Konuşamadım ve hemen dışarı çıktım. Sonra 1 ay boyunca onu görmemek için sokağa çıkmadım.
Bir gün kızlarla evde konuşurken mahalleye bir ambulans geldi. Onun evinin önünde durdu. Şaşırdık. Hemen dışarı fırladım. 3-5 dakika sonra görevliler onu sedyeyle dışarı çıkardılar. Önümden geçerken “ben de seni, KÜÇÜĞÜM” dedi ve gözlerini yumdu…
Herkes bana bakıyordu. Ağlayarak koşmaya başladım. Göz yaşlarım durmadan akıyordu. Eve geldiğimde annemler ondan bahsediyordu. Ailesi yokmuş. Kendi gayretleriyle bu yaşa gelmiş, okumuş. Sevdiği bir kız varmış. Ailesi vermeyince kız evden kaçmış. Bir hafta sonra kız ölmüş. Kimi sevdiyse ölmüş. Çok acı çekmiş. İntihar edip hastaneyi aramış. Polisler geldiğinde evinin duvarında “KÜÇÜĞÜM” yazısını bulmuşlar. “KÜÇÜĞÜM, sen de ölme…” yazıyormuş…
“KÜÇÜĞÜM, SEN DE ÖLME…”
Hiç kimseyle konuşmaz, sadece gelip geçerdi. Bir gün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. Bana baktı ve gülümsedi. Şaşırdım…! Ama yine de onu sevmemeye çalıştım. Fakat o çok farklıydı. Gece boyu lambası yanardı. Bazen uyumak yerine onun evini seyrederdim. Onu sevmediğim halde onun her şeyi ile ilgilenirdim.
Bir gün yine kendimi onu gözetlerken buldum. O an anladım ki hep kendimi kandırmışım. Ben ona çoktan aşık olmuşum bile…
Artık o eve gelmeden uyumaz oldum. Herkes onun kötü olduğunu söyleyince onu savunuyordum. Geçen gün yine onu yolda gördüm. Bana göz kırptı. Yanımdan geçerken onu çağırdım. “Acelem var KÜÇÜĞÜM” dedi bana. Eve gidip saatlerce ağladım. Karar verdim. Ne olursa olsun ona onu sevdiğimi söyleyecektim. Yolunu bekledim. Bir gün gelirken onu gördüm. Peşine düştüm. Eve girdi. Biraz bekleyip kapıyı çaldım. Kapıyı açıp “Ne var KÜÇÜĞÜM?” dedi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Adını bile söyleyemeden “SENİ SEVİYORUM” dedim. Gülümsedi, cevap vermedi. Çok utanmıştım. Konuşamadım ve hemen dışarı çıktım. Sonra 1 ay boyunca onu görmemek için sokağa çıkmadım.
Bir gün kızlarla evde konuşurken mahalleye bir ambulans geldi. Onun evinin önünde durdu. Şaşırdık. Hemen dışarı fırladım. 3-5 dakika sonra görevliler onu sedyeyle dışarı çıkardılar. Önümden geçerken “ben de seni, KÜÇÜĞÜM” dedi ve gözlerini yumdu…
Herkes bana bakıyordu. Ağlayarak koşmaya başladım. Göz yaşlarım durmadan akıyordu. Eve geldiğimde annemler ondan bahsediyordu. Ailesi yokmuş. Kendi gayretleriyle bu yaşa gelmiş, okumuş. Sevdiği bir kız varmış. Ailesi vermeyince kız evden kaçmış. Bir hafta sonra kız ölmüş. Kimi sevdiyse ölmüş. Çok acı çekmiş. İntihar edip hastaneyi aramış. Polisler geldiğinde evinin duvarında “KÜÇÜĞÜM” yazısını bulmuşlar. “KÜÇÜĞÜM, sen de ölme…” yazıyormuş…
“KÜÇÜĞÜM, SEN DE ÖLME…”